Türkiye’nin Doğu Bölgesi’nde, küçük bir köyde yaşayan Meryem, sadece 8 yaşında. Hayatı, ailesinin maddi durumu nedeniyle açlıkla mücadele etmekle geçiyor. Yalnızca birkaç ayda, vücut ağırlığı 25 kilodan 10 kiloya düştü. Bu durum, Meryem’in sağlık sorunlarına neden olurken, aynı zamanda toplumun bu soruna dikkat çekmesini de sağladı. Küçük yaştaki bir çocuğun açlıkla mücadelesi, hepimizi derinden düşündürüyor ve insani yardım çağrılarına öncülük ediyor.
Meryem, ailesinin tarım işçiliği yaptığı ve geçimlerini sağlayacak kadar bile gelir elde edemedikleri zorlu koşullarda yaşamaktadır. Babası, tarlada çalışırken, annesi evde Meryem ve 3 kardeşiyle birlikte geçim mücadelesi veriyor. Ancak, bu zorlu yaşam koşulları, Meryem’in sağlığını tehdit eden bir açlık durumuna dönüşmüş durumda. Son birkaç ay içerisinde, Meryem'in fiziksel durumu hızla kötüleşti. Küçük yaşına rağmen geçirdiği bu zorlu süreç, onu sadece bedenen değil, psikolojik olarak da etkiledi.
25 kilodan 10 kiloya düşmesi, Meryem'in gelişimini olumsuz etkiliyor. Hatta yürürken bile zorluk çekiyor, oyun oynamak onun için bir hayal haline gelmiş durumda. Çocukluğunun en güzel döneminde, açlık ve yetersiz beslenme ile boğuşuyor. Onun bu durumu, toplumda büyük bir infial yaratırken, birçok hayır kurumu ve yerel halk Meryem’e yardım etmek için seferber oldu.
Meryem’in durumu, sadece onun hikayesi değil; aynı zamanda ülkemizde ve dünyada yaşanan bir sorunun yansıması. Yoksulluk ve beslenme yetersizliği, birçok çocuğun hayatını tehdit ediyor. Küçük Meryem’in sağlığına kavuşması için, gönüllü kuruluşlar, sivil toplum örgütleri ve yerel yönetimler harekete geçti. İhtiyaç sahiplerine ulaşmak, gıda yardımı yapmak ve psikolojik destek sağlamak amacıyla çeşitli kampanyalar başlatıldı.
Ayrıca, Meryem’in durumu bir çağrı niteliği taşımakta. Herkesin bu duygusal hikayeden etkilenerek topluma katkı sağlaması gerektiği aktarılıyor. Gıda kampanyaları, bağış etkinlikleri ve çeşitli farkındalık projeleriyle, açlık ile mücadelede insanların daha duyarlı olmaları gerektiği vurgulanıyor. Meryem'in hikayesinin, sadece bir çocuk için değil, birçok çocuk için umut olmasını diliyoruz.
Unutulmaması gereken, çocukların geleceği ve sağlığının önemidir. Küçük Meryem’in yaşam mücadelesi, genç nesillerin sağlıklı bir geleceğe sahip olabilmesi için daha fazla desteğe ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Onun hikayesini duyan herkes, artık bir şeyler yapmanın zamanı geldiği konusunda hemfikir. Meryem gibi çocuklara yardım eli uzatarak, onların sadece hayatta kalmalarını değil, aynı zamanda mutlu ve sağlıklı bir şekilde büyümelerini sağlamak, hepimizin sorumluluğudur.
Küçük Meryem’in hikayesinin, ilgili kurumlar ve bireyler için bir ilham kaynağı olmasını umuyoruz. Unutmayalım ki, onların geleceği için atılacak her adım, daha sağlıklı ve mutlu bir toplum için atılan bir adımdır.